Alaaddin Keykubat nasıl öldü, sorusu şu an google da en çok aratılan kelimelerden biri oldu. Bunun sebebi ise rekotmen dizi Diriliş Ertuğrul'da Sultan Alaaddin Keykubat karakterinin canlandırılması oldu. Peki Alladdin Keykubat ne zaman ve nasıl öldü, Türkiye Selçuklu Sultanı olan Keykubat devletimize ve dünyaya neler kazandırdı, kimdir, çocukları kimler, nerede doğdu, mezarı türbesi nerede? gibi soruları haberimizde bulabilirsiniz.
ALAADDİN KEYKUBAT NASIL ÖLDÜ?, NE ZAMAN ÖLDÜ?Türkiye ve dünya literatürünün en ünlü Selçuklu sultanı ünvanını alan Alaaddin Keykubat 31 Mayıs 1237 yılında Gıda Zehirlenmesi sebebiyle ölmüştür. Ölümü oğlu Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından olmuştur. GIYASEDDİN KEYHÜSREV BABASI ALADDİN KEYKUBAT'I NEDEN ÖLDÜRDÜAmid seferi için hazırlıklara devam ederek Hârzemli, Ermeni, Rum, Gürcü, Frank, Rus, Kıpçak ve Kürtlerden oluşan ordusuna Kayseri'nin Meşhed ovasında bir resmi geçit yaptırdı. Büyük oğlu Gıyâseddin Keyhusrev’i eskisi gibi Erzincan meliki olarak bıraktı; küçük oğlu İzzeddin Kılıç Arslan'ı veliaht ilan ederek ve bütün devlet ileri gelenlerine bu veliahtlığı kabul için yemin ettirdi. Ramazan Bayramı'nın üçüncü günü Kayseri’de huzurunda bulunan yabancı elçiler için büyük bir ziyafet verdi ve bu ziyafette yediği kuş etinden zehirlenerek o gece öldü (31 Mayıs 1237).[3] Oğlu Gıyâseddin Keyhusrev tarafından zehirlendiği ileri sürülmüştür.
GIYASEDDİN KEYHÜSREV KİMDİR? HAYATI VE ÖLÜMÜALAADDİN KEYKUBAT'IN MEZARI NEREDESultan Mesud (1116-1157) tarafından zamanında Alâeddîn tepesinde yaptırılmış olan ve “Kümbed-hâne” adı ile anılan anıt mezarda defnedilmiştir.
Konya’daki Alaaddin camii 13. asırdan kalma tarihi Selçuklu eseri olup İslam mimarisi yapı tarzında inşa edilmiştir. ALAADDİN KEYKUBAT KİMDİRMuhtemelen 1190’da dünyaya gelmiştir.[1] Babası, Sultan I. Gıyaseddin Keyhüsrev’dir. Annesinin kim olduğu, çocukluğu ve meliklik dönemi hakkında fazla bilgi bulunmaz.Babası 1196’da tahtı kardeşi Rükneddin Süleyman’a bırakmak mecburiyetinde kalıp gurbet hayatına çıktığında Alâeddin Keykubad, ağabeyi I. İzzeddin Keykavus’la birlikte babasının yanında bulundu. Dördüncü Haçlı Seferi öncesine kadar (1200 - 1204 arası) İstanbul'da Bizans İmparatorluğu'nda kaldı. İzzeddîn Keykavus ve Alâeddîn Keykubad’ın babaları ile birlikte geçirdikleri gurbet hayatı sırasında ikisinin eğitimi ile Seyfeddîn Ayaba’nın ilgilendiği bilinir. Ayrıca kesin olarak hangi döneme ait olduğu bilinmese de Dizdar adı ile tanınan Emir Bedreddîn Gevhertaş, Alâeddîn Keykubad’ın lalası idi[2]. Ana dili olan Türkçenin yanında, Farsça, Rumca ve Arapça öğrendi. Ayrıca yüksek İslami ilimleri ve astronomiyi öğrendi[kaynak belirtilmeli].II. Süleyman Şah'ın ölümü üzerine tekrar sultan olmak üzere Konya’ya doğru harekete geçen babası Gıyaseddin Keyhüsrev, geçişine izin vermesi için İznik Rum İmparatoru I. Teodor Laskaris ile anlaşma yaparak Ladik, Honas ve bazı kaleleri bırakmayı kabul ettiğinde kaleler teslim edilene kadar onu ağabeyi İzzeddin Keykâvus ile İznik'te rehin bıraktı. İki kardeş, bir süre İznik'te tutsak olarak kalsa da daha sonra Hacib Zekeriya'nın yardımı ile kaçarak Anadolu'ya geçtiler.II. Gıyaseddin Keyhüsrev 1205 yılında yeniden Selçuklu tahtına geçince Keykubad’ı Tokat’a melik tayin etti. 6 yıl süren meliklik döneminde devlet yönetimini öğrendi ve tecrübe sahibi oldu.
ALAADDİN KEYKUBAT NASIL ÖLDÜ?, NE ZAMAN ÖLDÜ?Türkiye ve dünya literatürünün en ünlü Selçuklu sultanı ünvanını alan Alaaddin Keykubat 31 Mayıs 1237 yılında Gıda Zehirlenmesi sebebiyle ölmüştür. Ölümü oğlu Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından olmuştur. GIYASEDDİN KEYHÜSREV BABASI ALADDİN KEYKUBAT'I NEDEN ÖLDÜRDÜAmid seferi için hazırlıklara devam ederek Hârzemli, Ermeni, Rum, Gürcü, Frank, Rus, Kıpçak ve Kürtlerden oluşan ordusuna Kayseri'nin Meşhed ovasında bir resmi geçit yaptırdı. Büyük oğlu Gıyâseddin Keyhusrev’i eskisi gibi Erzincan meliki olarak bıraktı; küçük oğlu İzzeddin Kılıç Arslan'ı veliaht ilan ederek ve bütün devlet ileri gelenlerine bu veliahtlığı kabul için yemin ettirdi. Ramazan Bayramı'nın üçüncü günü Kayseri’de huzurunda bulunan yabancı elçiler için büyük bir ziyafet verdi ve bu ziyafette yediği kuş etinden zehirlenerek o gece öldü (31 Mayıs 1237).[3] Oğlu Gıyâseddin Keyhusrev tarafından zehirlendiği ileri sürülmüştür.
GIYASEDDİN KEYHÜSREV KİMDİR? HAYATI VE ÖLÜMÜALAADDİN KEYKUBAT'IN MEZARI NEREDESultan Mesud (1116-1157) tarafından zamanında Alâeddîn tepesinde yaptırılmış olan ve “Kümbed-hâne” adı ile anılan anıt mezarda defnedilmiştir.
Konya’daki Alaaddin camii 13. asırdan kalma tarihi Selçuklu eseri olup İslam mimarisi yapı tarzında inşa edilmiştir. ALAADDİN KEYKUBAT KİMDİRMuhtemelen 1190’da dünyaya gelmiştir.[1] Babası, Sultan I. Gıyaseddin Keyhüsrev’dir. Annesinin kim olduğu, çocukluğu ve meliklik dönemi hakkında fazla bilgi bulunmaz.Babası 1196’da tahtı kardeşi Rükneddin Süleyman’a bırakmak mecburiyetinde kalıp gurbet hayatına çıktığında Alâeddin Keykubad, ağabeyi I. İzzeddin Keykavus’la birlikte babasının yanında bulundu. Dördüncü Haçlı Seferi öncesine kadar (1200 - 1204 arası) İstanbul'da Bizans İmparatorluğu'nda kaldı. İzzeddîn Keykavus ve Alâeddîn Keykubad’ın babaları ile birlikte geçirdikleri gurbet hayatı sırasında ikisinin eğitimi ile Seyfeddîn Ayaba’nın ilgilendiği bilinir. Ayrıca kesin olarak hangi döneme ait olduğu bilinmese de Dizdar adı ile tanınan Emir Bedreddîn Gevhertaş, Alâeddîn Keykubad’ın lalası idi[2]. Ana dili olan Türkçenin yanında, Farsça, Rumca ve Arapça öğrendi. Ayrıca yüksek İslami ilimleri ve astronomiyi öğrendi[kaynak belirtilmeli].II. Süleyman Şah'ın ölümü üzerine tekrar sultan olmak üzere Konya’ya doğru harekete geçen babası Gıyaseddin Keyhüsrev, geçişine izin vermesi için İznik Rum İmparatoru I. Teodor Laskaris ile anlaşma yaparak Ladik, Honas ve bazı kaleleri bırakmayı kabul ettiğinde kaleler teslim edilene kadar onu ağabeyi İzzeddin Keykâvus ile İznik'te rehin bıraktı. İki kardeş, bir süre İznik'te tutsak olarak kalsa da daha sonra Hacib Zekeriya'nın yardımı ile kaçarak Anadolu'ya geçtiler.II. Gıyaseddin Keyhüsrev 1205 yılında yeniden Selçuklu tahtına geçince Keykubad’ı Tokat’a melik tayin etti. 6 yıl süren meliklik döneminde devlet yönetimini öğrendi ve tecrübe sahibi oldu.