Yeşilçam'ın ünlü ses mühendisi Necip Sarıcı, sinema arşiviyle müze kurmak istiyor

TAKİP ET

- "Hababam Sınıfı", "Yumurcak", "Ali Baba ve Kırk Haramiler", "Keloğlan'la Can Kız"ın da aralarında bulunduğu çok sayıda filme laboratuvar hizmeti veren yapımcı ve yönetmen Sarıcı, 73...

HATİCE ÖZDEMİR TOSUN - Sinemaya makinist olarak küçük yaşta adım atan, sanat hayatı boyunca yüzlerce filmde ses mühendisi olarak görev yapan yapımcı ve yönetmen Necip Sarıcı'nın en büyük hayali, biriktirdiği arşiviyle kendi sinema müzesini oluşturmak.

Küçüklüğünden itibaren sinema biletlerini biriktirerek koleksiyon yapan ve ilkokul sonrası makinist çırağı olarak İzmir'de çalışmaya başlayan Sarıcı, kariyerine İstanbul'da devam etti.

Sarıcı, yıllar içerisinde Şan Sineması ve Lale Film stüdyolarında Hababam Sınıfı, Yumurcak, Ali Baba ve Kırk Haramiler, Keloğlan'la Can Kız, Sev Kardeşim, Ezo Gelin, Mavi Boncuk, Salako ve Gülşah Küçük Anne'nin de aralarında yer aldığı yüzlerce filmde ses ustası olarak görev yaptı.

Dua Taneleri: Tespih, Filmlerde Kaybolan Sesler ve Şarkılar, Türk Sinemasında İstanbul belgesellerinin, Çökertme, Kırık Bir Aşk Hikayesi gibi filmlerin yapımcılığını da üstlenen Sarıcı, değişik kurumlarca onur ödüllerine layık görüldü.

- Yerli ve yabancı çok sayıda filmin imalatında görev yaptım

Ses mühendisliği, sinema, belgesel film ve müzik yapımcılığı, yönetmenliğin yanı sıra araştırmacı, fotoğrafçı, sergi küratörü ve uzman koleksiyoncu olan 88 yaşındaki Sarıcı, 73 yıllık sinema hayatını AA muhabirine anlattı.

İzmir'deki çıraklık döneminin ardından usta olarak İstanbul'a gittiğini ve Şan Sineması'nda çalıştığını dile getiren Sarıcı, askerden döndükten sonra 1957'de Lale Film Stüdyosu'nda işe başladığını söyledi.

Burada ses odasına girerek ses mühendisliği unvanını aldığını aktaran Sarıcı, yerli ve yabancı çok sayıda filmin imalatında görev yaptığını kaydetti.

Yeni Stüdyo, Ses ve Laboratuvarları adıyla 1973'te kendi firmasını kurduğunu belirten Sarıcı, Meslekte sevildim, ben de işimi çok sevdim. Benim için ses odasına düşmek bir hazineydi. Stüdyomda bine yakın Yeşilçam'ın efsane filmine laboratuvar hizmeti verdim. Çok mutlu olduğum bir çalışma ortamı doğdu, iyi de ses mühendisleri yetiştirdim. diye konuştu.

- Oluşturduğu sinema arşivi için müze kurmak istiyor

Necip Sarıcı, sinema dünyasında çok değerli isimlerle, büyük müzikçilerle çalıştığını ve 2002'ye kadar çok faal bir yaşam sürdüğünü ifade etti. 2002 sonrası teknolojinin çok değiştiğini ve o yarışa girmediğini anlatan Sarıcı, şimdilerde müzeciliğe ağırlık verdiğini kaydetti.

Sinema alanında zengin bir arşive sahip olduğuna ifade eden Sarıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

Zengin kamera, fotoğraf arşivine sahibim. Sinema alanında kitaplar hazırlıyorum. Sergiler açıyorum. Tespih koleksiyonum var, 100 koleksiyoncu arasındayım. Bu alanda açtığım sergi efsane oldu. Bunun 'Dua Taneleri: Tespih' adında belgeselini de yaptım. Hedefim, dünyanın en güzel sinema müzesini kurmak. Düz alanda, güzel bir yerde. Sinemanın artıkları, kalanları, arşivi, 3 bin senaryosu olan bir müze düşünebiliyor musunuz?

Sarıcı, Altın Portakal'da ve Altın Koza'da da emek verdiği çok sayıda filmin sayısız ödüller kazandığını, Altın Portakal'da 3 defa ana jüride yer aldığını sözlerine ekledi.


AA