Mahallenin çöpleri sıfır atıkla yeniden dönüştürülüyor

TAKİP ET

- Ankara'da 25 yıl önce kurulan Çiğdemim Derneği, mahalle sakinlerinin getirdiği tonlarca atığı ayrıştırarak ekonomiye kazandırıyor - Dernek Başkanı Fatih Fethi Aksoy: - "Pandemi döneminde bize gelen atık miktarı arttı. Özellikle ikinci el kıyafet ve eşyada artış yaşandı. Komşularımızın evlerinde oturdukça fazla eşyalarını ayıklama imkanı bulduklarını düşünüyoruz" - "Hiçbir şeyi çöpe atmayın. Atıklar çöpe gittiğinde onların çıkardığı metan gazı, sera gazı etkisi yaratıp bizi zehirliyor. Onun için insanlar, atıkları çöpe atarken bir kez daha 'Bunu atmam gerekiyor mu? Tekrar kullanılabilir mi, yeniden değerlendirilebilir mi?' diye düşünsünler"

YILDIZ NEVİN GÜNDOĞMUŞ - Ankara'da, mahalle sakinlerinin getirdiği tonlarca atığı ayrıştırarak ekonomiye kazandıran Çiğdem Eğitim, Çevre ve Dayanışma (Çiğdemim) Derneği, sıfır atık çalışmalarıyla hem çevreye hem de ihtiyaç sahiplerine "nefes" oluyor.

Çankaya ilçesi Çiğdem Mahallesi'ndeki dernek bünyesinde, mahalle sakinlerinin getirdiği atıklar, gönüllüler tarafından önce plastik, kağıt, cam, pil, giyim, elektronik, atık yağ ve organik atıklar olarak ayrıştırılıyor, ardından kullanılabilir durumda olanlar çeşitli tamir ve tadilatlar yapılarak ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor.

Organik atıklar mahalle bostanında komposta dönüştürülüyor. Diğer atıklar ise lisanslı tesislerde geri dönüşüme ya da bertarafa gitmesi için hazırlanıyor.

- "Bu bilinci komşularımıza yaymak için eğitimler yaptık"

Dernek Başkanı Fatih Fethi Aksoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, derneğin 25 yıl önce mahallenin yaşam kalitesini yükseltmek, komşuluk ilişkilerini ve dayanışmayı geliştirmek üzere kurulduğunu söyledi.

Dernek olarak çevreyle ilgili yaptıkları çalışmalar içerisinde en önemli olanların geri dönüşüm ve sıfır atık uygulamaları olduğunu anlatan Aksoy, "Sıfır atık, aslında yaklaşık 22 yıldır Çiğdem Mahallesi'nde çok yaygın uygulanan bir yöntem. Biz bu işe niye girdik? Belediyeler maalesef sağlıklı ve düzgün bir atık toplama sistemini geliştiremedikleri için biz o boşluğu doldurmaya çalıştık yıllar içerisinde. Bu bilinci komşularımıza yaymak için eğitimler yaptık, broşürler hazırladık, dağıttık." diye konuştu.

Mahalle sakinlerinin atıklarını artık çöpe atmadığına ve kendilerine getirdiğine işaret eden Aksoy, şöyle devam etti:

"Derneğimizde kağıt, plastik, alüminyum atıkları zaten topluyoruz. Onun dışında atık piller, elektronik atıklar, atık bitkisel yağlar, röntgen filmleri, ampuller, floresanlar, yazıcı toner kartuşları topluyoruz. Bunların hepsi tehlikeli atık sınıfına giriyor. Çoğunun dönüşümü de yok, imha edilmesi gerekiyor. Biz bunları burada biriktiriyoruz. Belli bir hacme geldiğinde o konuda çalışan lisanslı firmalara teslim ediyoruz. Geri dönüşümden daha önemlisi tekrar kullanım. Her şeyi mutlaka tekrar kullanabilmek önemli. Kıyafet, eşya ve kitapları da topluyoruz. Kıyafetleri elden geçiriyoruz, tasnif edip ikinci el satış pazarı adı altında etkinlikler yapıp ya da Kovid-19 salgını nedeniyle şu an kullanmadığımız kültür evimizde ihtiyaç sahipleriyle buluşturuyoruz."

- "Bostanımızda komposta dönüştürüyoruz"

Aksoy, 3-4 yıl önce başlattıkları bir başka çalışmanın da organik atıklardan kompost yapılması olduğunu dile getirerek, "Komşularımızdan evlerindeki sebze, meyve atıkları, çay kahve posaları, yumurta, kuruyemiş kabuğu gibi atıkları ayrı toplamalarını rica ettik. Biz de onları dernek bahçesinde kurduğumuz mahalle bostanımızda komposta dönüştürüyor ve orada çeşitli sebzelerin yetiştirilmesinde kullanıyoruz." dedi.

- Salgın döneminde atık getirme oranları arttı

Kovid-19 salgın sürecindeki geri dönüşüm oranlarına ilişkin bilgi veren Aksoy, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Pandemi döneminde bize gelen atık miktarı arttı. Özellikle ikinci el kıyafet ve eşyada artış yaşandı. Komşularımızın, evlerinde oturdukça fazla eşyalarını ayıklama imkanı bulduklarını düşünüyoruz. Bu kapsamda 2020 yılında 20 ton civarında atık topladık. Bunların 8 bin 50 kilogramı kağıt, 1183 kilogramı plastik, 135 kilogramı pil, 800'er kilogramı da atık yağ ve elektronik atıktan, geri kalanı ise giyim ve ev eşyası gibi atıklardan oluşuyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan himayelerinde 2017'de başlatılan Sıfır Atık Projesine dahil olmak istedik. Bununla ilgili görüştük. Programa alındığı belirtildi. Diğer taraftan bize aynı zamanda sınavlara hazırlık kitapları da geliyor. Kitaplardan kullanışsız olanları atık olarak değerlendiriyoruz. Temiz durumda olanları sınavlara hazırlananlar dernekten alabilir."

- "Geri dönüşümden çok tekrar kullanmayı özendirmeliyiz"

Aksoy, 5 Haziran Dünya Çevre Günü'ne ilişkin olarak da vatandaşlara şu mesajı verdi:

"Atık piramidi denilen bir piramit var, geri dönüşüm bunun en alt basamağı, bunu daha yukarılara taşımamız lazım. Geri dönüşümden çok tekrar kullanmayı özendirmeliyiz. Çünkü buna harcanan enerji ve para miktarı daha az oluyor. Bu nedenle piramidin üst sıralarına çıkmak için çaba harcamalıyız. Hiçbir şeyi çöpe atmayın. Atıklar çöpe gittiğinde onların çıkardığı metan gazı, sera gazı etkisi yaratıp bizi zehirliyor. Onun için insanlar, atıkları çöpe atarken bir kez daha 'Bunu atmam gerekiyor mu? Tekrar kullanılabilir mi, yeniden değerlendirilebilir mi?' diye düşünsünler."

Mahalle muhtarı Hasan Hüseyin Aslan da Çiğdemim Derneği'nin çalışmalarıyla geri dönüşüm kültürünün yaygınlaştığını, bunun diğer mahallelerde de uygulanması için ellerinden gelen desteği verebileceklerini kaydetti.

- "Çevreyi kirletmeye kimsenin hakkı yok"

Dernek kurucularından Ferit Uyar ise 32 yıldır aynı mahallede yaşadığını, derneği kurmadan önce de geri dönüşüm için gazete kağıtlarını biriktirdiğini anlattı.

Atıklar konusundaki hassasiyetini dile getiren Uyar, "Benim en büyük sorunum atık piller, toplumu ve yer altı sularını zehirleyerek harap etmesi. İkincisi de yanık yağlar. Lütfen ev hanımlarımız atık yağlarını lavaboya dökmesinler. Dernek kurulduktan sonra mahalleli çevre temizliğine daha fazla dikkat etti. Çevreyi kirletmeye kimsenin hakkı yok." diye konuştu.