Karamanlı Eski Mİlletvekli vefat etti

TAKİP ET

Eski milletvekillerden Karamanlı Ömer İnan, COVID 19 nedeniyle hayatını kaybetti.

Eski milletvekillerden Karamanlı Ömer İnan, COVID 19 nedeniyle hayatını kaybetti.

Bir süredir yoğun bakımda koronavirüs tedavisi gören ASlen Karamanlı AK Parti 22. ve 23. Dönem Mersin Milletvekili Ömer İnan, doktorların tüm müdahalelerine rağmen yaşamını yitirdi. 69 yaşındaki Prof. Dr. Ömer İnan, bir süredir Ankara Şehir Hastanesi Yoğun Bakım Servisinde tedavi görüyordu.

ÖMER İNAN KİMDİR?

Merhum babası Abdülgani Efendi önce Mağribî camiinde ve bilahare uzun yıllar Müftü camiinde imam-hatiplik, Kur’an kursu hocalığı yapmıştı. Ömer İnan, Müftü Köprüsü’nün adını babasının sanından aldığını söyler ve onun temizliğe düşkünlüğünü sıkça dile getirirdi. “Öyle ki” derdi, “çarşıya gidip geldiğinde bile çamaşırlarını değiştirirdi.”

İnan, ODTÜ İdari İlimler Fakültesi’nin Ekonomi İstatistik Bölümü’nü bitirmiş (1975); yüksek lisans ve doktorasını İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde tamamlamıştı. Devlet Personel Dairesi’nde başlayan memurluk hayatını Personel Müdürü olarak bir süre TUSAŞ’ta sürdürmüştü. 1990’da doçent, 1995’te profesör olarak akademik kariyerini tamamlamasıyla başlayan ve süren üniversite hayatı, önce Sakarya, ardından Kırıkkale Üniversitesi’nin kurucu ekibinde, birkaç akademik ve idari görevi birlikte üstlenmesiyle yoğun olarak sürdü.

Yazar ömer lekesiz ömer inan'ı anlatıyor;

İnan’ın adını Kırıkkale Üniversitesi’nin kurucu ekibine katılmadan önce biliyordum. Onunla ilgili ilk referansım merhum Ahmet Arıca’ydı ki Arıca, benim ve dava arkadaşlarım için en emin ve en güçlü referanstı. Onların Adapazarı’ndan tanıştıklarını ve Sami Güçlü’nün de içinde yer aldığı sağlam ve çalışkan bir ekip kurduklarını biliyordum.

Bu güven psikolojisi içinde İnan, Kırıkkale’de yaklaşık beş yıl süren mesaimizde, Genel Sekreterimiz Halil Şalış, daire başkanlarımız Yusuf Özer, İsmail Altan Akgün’e, diğer kıymetli arkadaşlarıma ve bana, idari bilgisiyle, Sakarya’daki genel sekreterlik tecrübesiyle de destek oldu. Geceyi gündüze katarak çalıştığımız, çokça yorgun düştüğümüz ve bunaldığımız vakitlerde, “Çalışın, çalışın, hiçbir başarı cezasız kalmaz” söyleyişiyle, dünya işlerinin geçiciliğini vurgulayan bir firaset içinde bizi kendisinin sükûnetli, mutedil ama çalışmayı daima öne alan tutumuyla sakinleşmeye davet etti.

Hiçbir başarının cezasız kalmayacağına dair kanaati, 28 Şubat Darbesi’yle birlikte kuvveden fiile çıktığında, başta rektörü olmak üzere üniversitenin kurucu ekibine ve dolayısıyla Ömer İnan’ın kendisine reva görülen zulmü daha iyi anlamış ve yaşamış olduk; benim o günlere mahsus bir tabirimle “sivil çavuş” olan, özel atamalı yeni yöneticinin elinde, o kurucu ekip, imamesi kırılmış ve ipi kopmuş bir tespihin taneleri gibi ortalığa dağıldığında ise asıl hakikatine kavuştu.

Kırıkkale’den sonra Mersin’de kesişti yollarımız merhum İnan’la. AK Parti’nin kuruluş günlerinin heyecanını birlikte yaşadık. Ben Mersin’den İstanbul’a taşındığım günlerde o artık Mersin milletvekiliydi.

Mersin’deki Fatih Kısa, Mustafa Erim, Hasan Sarı gibi değerli arkadaşlarım onun yanında, yakınındaydılar; ben siyasetle barışık olmadığımdan onu arkadaşlarım sayesinde takip ettim.

Mersin’deki dost düğünleri vesilesiyle görüştük, halleştik birkaç kez. Onda siyasetin soğukluğunu, uzaklaştırıcılığını asla ve asla hissetmedim. İnan, geçmişteki makam ve mevkilerinde olduğu gibi yeni makam ve mevkilerinde de hep “Bizim Ömer İnan’ımız” olarak bulundu.

Haberant.com ailesi olarak merhuma rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz.

Mekânı cennet olsun.